3. batım malesef gerçekleşmedi. tahminlerime göre ilk iki batımın ardından 3. batımın da gerçekleşip sonrasında 6 aylık dinlenme durumuna geçmesini beklediğim dişi kanaryam sezonu iki batım ile kapattı.
böylelikle ilk denemem de büyük oranla sonuçsuz ve yavrusuz oldu. ne yapalım önümüzdeki maçlara bakacağız artık. bazen böyle saha ve hava koşulları elverişli olmadığı oluyormuş tıpkı futbolda ki gibi.
ötüm ırkı beslemek gerçek zor. yan davulun sesi gerçekten uzaktan kulağa hoş gelir derler ya aynı öyle.
yakındayken işin içine girildiğin de hiç öyle değil. ötüm ırkı beslemek meşakketli ve zor. o yüzden bundan sonra ki kararım ırk tercihimi değiştirmek yönünde olacak.
bursa'lı kanarya severlerin de genellikle tercih ettikleri görüntü ırkları benim gibi tecrübesi az kanarya severler için daha isabetli bir tercih. şimdi sıra hangi ırkı besleyeceğime karar vermekte.
What Goes Around Comes Around
10 Mart 2013 Pazar
4 Mart 2013 Pazartesi
1 Mart 2013 Cuma
Zamanın peşinden koşmak..
Hep deriz ya zaman su gibi akıp gidiyor diye ve ekleriz sonra daha dün sokakta top oynar komşumuzun kapı ziline basıp kaçar iken bugün iş güç peşinde koca bir günün nasıl geçtiğini anlamadan başımızı yastığa koyar olduk diye...
Daha dün 2013 yılına yeni girmiştik... Dostlarımızla, ailemizle ve sevdiğimiz insanlarla yeni bir yıla girmenin sevincini ve heyecanını paylaşmıştık.
Bu durum bu devinim tabiki de değişmeyecek ama en azından her geçen gün daha hızla akmaya başlayan şu hayatın içinde bir mola verip düşünmemiz gerekiyor.
şu adına ömür denilen kayığımızın dümeni hayat denizinde bizi gerçekten doğru yöne mi götürüyor ? varmak istediğimiz yer tam olarak neresi ? ne için oraya varmak istiyoruz ? vardıktan sonra ki yeni güzergahımız neresi olacak ? insanın kendi kendine sorular sorması gerekir. soru sordukça ve sorguladıkça insan insan olmanın ayırdında bir ömür sürer. yoksa ne farkı kalır diğer yaratılmışlardan...
Daha dün 2013 yılına yeni girmiştik... Dostlarımızla, ailemizle ve sevdiğimiz insanlarla yeni bir yıla girmenin sevincini ve heyecanını paylaşmıştık.
Bu durum bu devinim tabiki de değişmeyecek ama en azından her geçen gün daha hızla akmaya başlayan şu hayatın içinde bir mola verip düşünmemiz gerekiyor.
şu adına ömür denilen kayığımızın dümeni hayat denizinde bizi gerçekten doğru yöne mi götürüyor ? varmak istediğimiz yer tam olarak neresi ? ne için oraya varmak istiyoruz ? vardıktan sonra ki yeni güzergahımız neresi olacak ? insanın kendi kendine sorular sorması gerekir. soru sordukça ve sorguladıkça insan insan olmanın ayırdında bir ömür sürer. yoksa ne farkı kalır diğer yaratılmışlardan...
19 Şubat 2013 Salı
Bir , iki olmadı belki üçüncü sefer
Maalesef ikinci parti yumurtalardan da yavru alamadım. Böylece toplamda 7 (ilk batımda 3 ikinci batımda 4 adet ) yumurta boş çıkmış oldu. Bunun çeşitli sebepleri elbette olabilir. Yaptığım araştırmada en çok karşılaştığım sebep erkek kanaryanın yaş olarak üreme yaşını artık doldurduğu ikincisi de mevsim olarak üreme döneminde olmayışımız. Zira asıl üreme zamanı mart ayının sonu gibi başlamaktadır. Kendi kişisel görüşüm ise, erkek kanaryamın (2009 yavrusu) yumurtaları dölleyememesi yani üretim için yeterli hazırlıkta olmayışı şeklinde. sonuç olarak bir kaç gün içinde 3. batım ki bu son batım olacak için kuşlarımı şu anda hazırlık evresine aldım. dişi kanaryam şu anda yuva yapmak istediğinin sinyallerini vermeye başladı. Tahminime göre bir kaç gün içinde yavruluğu asar asmaz yuvasını örmeye başlayacaktır. son batımda belkide bir sürpriz gerçekleşir. yoksa genç bir erkek malinua alarak önümüzdeki 6 ay sonrasını beklemeye başlayacağım... Umarım sizlerin benim kadar sancılı üretim zamanlarınız olmaz..
28 Ocak 2013 Pazartesi
İlk yavrular yarı yolda kaldı..ikincisinde çıkar belki..
Daha önce yazdığım yazımın başlığı : '' İlk yavrular yolda '' şeklindeydi.
Maalesef ilk yavrular yolda kaldı ve ben ilk yavru alma denemem de başarısız oldum.
Dişi kanaryam kendinden bekleneni aslında gerçekleştirerek, 3 tane yumurta yaptı ancak kuluçka süresi sonunda yumurtaların boş olduğunu anladım.
Burada yararlı bir bilgi vermekte fayda görüyorum zira kuluçka süresi ne kadardır veya ne kadar süre acaba beklemeliyim şu kadar gün oldu yavrular çıkmadı daha beklemeli miyim şeklinde kafasında soru işaretleri olan kişilere cevabım şudur ki 13 bilemediniz 14 günden sonra boşu boşuna beklemeyin. ben bekledim. birazda acemi olduğum için bekledim. yaklaşık olarak 19 gün bekledim ancak sonrasında ışık kontrolü yaptım ve yumurtaların boş olduğunu anladım. Bunun sonucunda yavruluğu yumurtalar ile birlikte aldım. 3-4 gün boyunca güzel şekilde erkek ve dişiyi besledim. yemlerini aynı şekilde vermeye devam ettim. yem içerisine bir miktar nijer ( erkek kanaryanın kızışması için), her gün de günlük hazır mama vermeye başladım. 4. günün sonunda kafese pamuk ve iplik astım. ayrıca iki tane ilave dil balığı kemiği ve dişi için hazır kum koydum. arkasından da yeni bir yavruluk astım. dişi kanaryam ertesi gün hemen yuva örmeye başladı. 2 gün içinde yuvayı tamamladı ve bugün itibariyle 3. yumurtayı da yaptı. erkek kanaryam yaş olarak 4. yaşını bitirmek üzere olduğu için artık kendisinden yavru almam biraz zor görünüyor. o yüzden bu eş ile son şansım diyorum ve beklemeye başlıyorum. bugün ilk yumurtanın 3. günü. 10 gün sonra umarım ilk yavruyu bu sefer alırım ve bu sefer en azından tek bir yumurta dahi olsa dolu çıkar.
Mevsimin uygun olmayışı kesinlikle yavru kalitesine etki eden bir faktör. bunu her kanarya besleyicisinin göz önünde bulundurması gerekiyor. işte ellerim bomboş şeklinde kalan boş yumurtalar:
Bu fotoğrafta kuluçka döneminde erkek ve dişi dayanışma içinde bekliyorlar. belki ısı ihtiyacından belki başka bir sebepten erkek kanaryam belli bir süre hep karnı ile dişi kanaryaya yaslanmış şekilde bekledi.
Maalesef ilk yavrular yolda kaldı ve ben ilk yavru alma denemem de başarısız oldum.
Dişi kanaryam kendinden bekleneni aslında gerçekleştirerek, 3 tane yumurta yaptı ancak kuluçka süresi sonunda yumurtaların boş olduğunu anladım.
Burada yararlı bir bilgi vermekte fayda görüyorum zira kuluçka süresi ne kadardır veya ne kadar süre acaba beklemeliyim şu kadar gün oldu yavrular çıkmadı daha beklemeli miyim şeklinde kafasında soru işaretleri olan kişilere cevabım şudur ki 13 bilemediniz 14 günden sonra boşu boşuna beklemeyin. ben bekledim. birazda acemi olduğum için bekledim. yaklaşık olarak 19 gün bekledim ancak sonrasında ışık kontrolü yaptım ve yumurtaların boş olduğunu anladım. Bunun sonucunda yavruluğu yumurtalar ile birlikte aldım. 3-4 gün boyunca güzel şekilde erkek ve dişiyi besledim. yemlerini aynı şekilde vermeye devam ettim. yem içerisine bir miktar nijer ( erkek kanaryanın kızışması için), her gün de günlük hazır mama vermeye başladım. 4. günün sonunda kafese pamuk ve iplik astım. ayrıca iki tane ilave dil balığı kemiği ve dişi için hazır kum koydum. arkasından da yeni bir yavruluk astım. dişi kanaryam ertesi gün hemen yuva örmeye başladı. 2 gün içinde yuvayı tamamladı ve bugün itibariyle 3. yumurtayı da yaptı. erkek kanaryam yaş olarak 4. yaşını bitirmek üzere olduğu için artık kendisinden yavru almam biraz zor görünüyor. o yüzden bu eş ile son şansım diyorum ve beklemeye başlıyorum. bugün ilk yumurtanın 3. günü. 10 gün sonra umarım ilk yavruyu bu sefer alırım ve bu sefer en azından tek bir yumurta dahi olsa dolu çıkar.
Mevsimin uygun olmayışı kesinlikle yavru kalitesine etki eden bir faktör. bunu her kanarya besleyicisinin göz önünde bulundurması gerekiyor. işte ellerim bomboş şeklinde kalan boş yumurtalar:
Bu fotoğrafta kuluçka döneminde erkek ve dişi dayanışma içinde bekliyorlar. belki ısı ihtiyacından belki başka bir sebepten erkek kanaryam belli bir süre hep karnı ile dişi kanaryaya yaslanmış şekilde bekledi.
2012 yılında izlediklerim...
2012 yılı yılında izlediklerimi artık toplayıp rafa kaldırmanın zamanı geldi o yüzden unutmamak adına kalıcı istirahatgahlarına almakta fayda var.
Liste sondan başa doğru şu şekilde:
30- Life of Pi
29- Hobbit The Unexpected Journey
28- Evim Sensin
27- Dağ
26- Cloud Atlas
25- Angels' share
24- The Dark Knight Rises
23- London Boulevard
22- Türkisch für Anfaenger
21- Uzun Hikaye
20- Tetikçiler
19- İsyan
18- Karanlık Gölgeler
17- Buz Devri 4 : Kıtalar Ayrılıyor
16- İnanılmaz Örümcek Adam
15- Labirent
14- Pamuk Prenses ve Avcı
13- Kan ve Aşk (In the Land of War and Love)
12- Dehşet Kapanı
11- Yenilmezler ( The Avengers)
10- Gri Kurt
9- Patlak Sokaklar: Gerzomat
8- Sen Kimsin
7- Fetih 1453
6- Sürücü
5- Karanlıklar Ülkesi
4- Berlin Kaplanı
3- İçimdeki Şeytan
2- Erderha Dövmeli Kız
1- Kurtuluş Son Durak
Liste sondan başa doğru şu şekilde:
30- Life of Pi
29- Hobbit The Unexpected Journey
28- Evim Sensin
27- Dağ
26- Cloud Atlas
25- Angels' share
24- The Dark Knight Rises
23- London Boulevard
22- Türkisch für Anfaenger
21- Uzun Hikaye
20- Tetikçiler
19- İsyan
18- Karanlık Gölgeler
17- Buz Devri 4 : Kıtalar Ayrılıyor
16- İnanılmaz Örümcek Adam
15- Labirent
14- Pamuk Prenses ve Avcı
13- Kan ve Aşk (In the Land of War and Love)
12- Dehşet Kapanı
11- Yenilmezler ( The Avengers)
10- Gri Kurt
9- Patlak Sokaklar: Gerzomat
8- Sen Kimsin
7- Fetih 1453
6- Sürücü
5- Karanlıklar Ülkesi
4- Berlin Kaplanı
3- İçimdeki Şeytan
2- Erderha Dövmeli Kız
1- Kurtuluş Son Durak
31 Aralık 2012 Pazartesi
İlk yavrular yolda
evet bekleyiş devam ediyor ve bugün tam olarak 9.gün içindeyiz. toplamda bir batımda 4-5 yumurta beklenirken 3 yumurtamız var. İlkler hep merak ve heyecan verir ya bu da işte öyle.
Dişi malinua şu anda günün büyük bir bölümünde kuluçka da yatarak duruyor. Kalan zamanda ise sadece yem yemek için yerini terk ediyor. yumurtların henüz ışık ile kontrolünü yapmadım. Galiba sürpriz olması için bu ilk seferde yapmayacağım. Takvime göre 13. gün olan cuma gün yada 14. gün olan c.tesi günü ilk yavrunun yumurtadan çıkması gerekiyor.
Dişi malinua şu anda günün büyük bir bölümünde kuluçka da yatarak duruyor. Kalan zamanda ise sadece yem yemek için yerini terk ediyor. yumurtların henüz ışık ile kontrolünü yapmadım. Galiba sürpriz olması için bu ilk seferde yapmayacağım. Takvime göre 13. gün olan cuma gün yada 14. gün olan c.tesi günü ilk yavrunun yumurtadan çıkması gerekiyor.
23 Aralık 2012 Pazar
Kanarya Türleri hakkında bilgi amaçlı olarak güzel bulduğum bir yazı, tabiki meraklısına:
GLOSTER-
1920' lerde İngiltere'de Gloncestershire kentinde üretilmiştir. Glosterin iki çeşidi vardır, corona başında yuvarlak ayrılmamış tepesi Olana , consord şapkasız olana denmektedir. tepe enseyle iyice kaynaşır, merkezi noktası kafanın Ortasında, tepe gözleri örtmez. Kafa iyice geniş, yuvarlak, belirgin bir kaş vardır, göğüs geniş ve yuvarlak olup boyun Kısa ve sağlam, tüyler vücuda yapışır. boy en Çok 11.5 santim olmalıdır. Duruşu 45 derecelik açıyladır ve baldırları Görülmez . Ortalama ömrü 10 yıldır.
-YORKSHIRE-
-NORWİCH-
Norwich kanaryalar crest kanaryalar ile oldukça benzerdir, şapkaları yoktur, vücut daha kısa ve tıknaz olmalıdır, boy 15,6-16,5 santim olmalı, ayrıca farklı olarak kuyruk talazları bulunmaz, renk te bu kuşta ayrı bir öneme sahiptir ve renk mamaları ile beslenmektedirler.
her iki cinste üretim zamanında karın altındaki tüylerin hafif kısaltılması döllenmenin kolay olmasını sağlayabilir, ayrıca crestlerde göz kenarlarındaki tüylerin de kesilmesi gerekir.
-ROLLER-
Bunlara SAİNT-ANDREASBERG kanaryası veya SAXON denilmekte ise de bu tabirler yanlıştır. Zira saxon denilen kanarya Almanya'nın saks eyaletinde yetiştirilen adi bir cinstir. saint -Andreasberg ise artık mevcut olmayan bir cinstir.
Roller cinsi, gerek pest ve gerek tiz perdede gayet güzel ötüşlü bir kanaryadır. Gardner, Volkman, Erntges ve bilhassa Trute adında bir maden amelesi en güzel ötüşlü kuşları yetiştirmişlerdir.
Hakiki Harz (Cermen) Roller kanaryaları bağırmaz, öter. Adi kanaryalar gibi çap-çap ve tüi-tüi'lerle etrafı gürültüyle boğmaz.Derin, saf (DEM) çeker. Ötüşü diğer kanaryalarla mukayese edildiğinde, şu benzetişi yapabiliriz : Davul zurna gürültüsüne karşı klâsik bir garp musikisi. Almancada EDEL asil demektir. Roller ise dem çekici demektir. Edelroller ise (asil dem çekici) mânasına gelir.
-BORDER-
Bu ırk kuşu ilk defa İngiltere'de ortaya çıkmıştır.boyu 14-15 santim, gövdesi yuvarlak karından göğse doğru biraz daha Genişler, sırt yuvarlak ve hafif kamburdur, baş yuvarlak ve diktir, gövdeyle birleşirken belirgin bir çukur boyun halkası Yapar,gözler başın merkezinde yer alır, kanat uzunluğu vücudu geçmez ve kanatlar vücuda yapışır, kuyruk Düzgün,ayaklarda baldırların ucu görülmelidir, tüyler vücudun her yerinde parlak, ipeğimsi, tünekte 60 derecelik bir Açıyla dururlar. Sarı, yeşil, alaca(ahraç), beyaz renk borderler görülür. kanarya ırkları arasındaki yerini 1890 yılında Aldığı kabul edilir, ilk yıllarda cumberland fancy adını alması ingilterenin cumberland bölgesinde ortaya çıktığını Gösteriyor. 1890 yılında cumbria havick'te yapılan bir toplantıda border fancy canary ( sınır süslü kanaryası ) Uluslararası adı olarak kabul edilmiştir.
Ortalama ömürleri 10 yıldır, dayanıklı ve bakımı fazlada zor olmayan bir kuş sayılır, ancak üretimde size biraz sorun Çıkarabilir, özel renk mamalarına ihtiyaç yoktur,yalnız tüylerindeki parlak sarı rengi korumak için lütein içeren gıdalar Verebilirsiniz, tüylerinin kalitesini yakından bakarsanız görebilirsiniz, üretimde uygun bir folluk(yuva) seçin, kuşları Eşleştirirken kabarık (sert tüylüler) eşleştirmekten kaçının ve bunları yumuşak tüylülerle çiftleştirin. sert ve yumuşak iki Tip tüyün farkını belli bir süreden sonra ayırt edebileceksiniz.
Renklerin ayrılmasında bazı farklı terimlerle karşılaşa bilirsiniz.
-CREST-
Crest kanaryalar oldukça iri, gösterişli, aynı zamanda pahalı kanaryalardır. iki tipi vardır, Crested: şapkalı ,crestbred: Şapkasız. crested'in şapkası oldukça büyük olmalı ve bu tepe gözleri, gagayı örtmeli, enseyle düz bir şekilde Birleşmeli. crestbred kafa oldukça geniş, yassı ve belirgin kaşları olmalıdır. her ikisin dede kafa tüyleri uzun olmalıdır. Boyun kısa ve vücut dolgun olmalıdır,uzun ve ipeksi,yumuşak tüyleri olmalı, kuyruk talazları ve horoz tüyleri Görünmelidir, ayaklar kısa baldırlar gözükmez, duruş yarı dik 45 derece olmalıdır. Boy ise en az 17 santimdir.
Lizard Kanaryası genel eğilimin aksine,İngiliz kanaryaları içinde renk özelliğini kalıtımla alan çok beğenilen ve değerli bir kanarya türüdür.Altın Renkli Lizard, Gümüş Renkli Lizard olmak üzere iki türü vardır. Tüyleri parlak ve sıktır. tüylerin uç kısımlarının açık renk olması, gövdeye doğru yaklaştıkça koyulaşması ve sırtının kırçıllı görünümü ona pek hoş bir hava verir. Boyu küçüktür, son derece hareketli ve neşelidir. erkeği iyi bir ötücü, dişisi ise iyi bir annedir. sağlığı yerinde, dayanıklı ve uzun ömürlü bir kanaryadır.
-MALİNOİS (MALİNUA) KANARYASI-
GLOSTER-
1920' lerde İngiltere'de Gloncestershire kentinde üretilmiştir. Glosterin iki çeşidi vardır, corona başında yuvarlak ayrılmamış tepesi Olana , consord şapkasız olana denmektedir. tepe enseyle iyice kaynaşır, merkezi noktası kafanın Ortasında, tepe gözleri örtmez. Kafa iyice geniş, yuvarlak, belirgin bir kaş vardır, göğüs geniş ve yuvarlak olup boyun Kısa ve sağlam, tüyler vücuda yapışır. boy en Çok 11.5 santim olmalıdır. Duruşu 45 derecelik açıyladır ve baldırları Görülmez . Ortalama ömrü 10 yıldır.
Bu minyon tipli kuşu temin etmek hiçte zor değil, fiyatı diğer ırklara göre daha ucuz ve bol yavru veren bir kuş, bu Nedenle bizim Yetiştiricilerin ilk yöneldiği ırk bu oldu.Üretmede iki tepeli kuşu çiftleştirmemelisiniz, bir tepeliye bir tepesiz kuş kullanmanız gerekir.
-YORKSHIRE-
Ana vatanı İngiltere olan bu kuş ilk1860 yılında geliştirilmiştir. Boy en az 17 santim olmalıdır,duruşu diktir, omuzlar geniş ve yuvarlaktır, kanatlar uçlarda çaprazlaşmaz, vücuda yapışık, kafa geniş ve yuvarlak, ense omuz çizgisi ile aynı izada yani boyun kökünde çukur yoktur, dolgun görünmelidir, gözler merkezi yerleşimlidir. Göğüs dolgun olarak, gaganın dibinden başlar, tüyler kısa, sık ve vücuda düzgün yapışık, kıvrık tüyler ve belirgin kaşlar istenmez, ortalama ömrü 10 yıldır. Renk olarak kendi renginde olabildiği gibi, renk maması verilerek beslenen kuşlarda bulunur.
Üretimde fazla yavru alamaya bilirsiniz, yavruların güvenliği için derin folluk kullanmalısınız, üreticiler genelde yorkshire yumurtalarını başka bakıcı anne ve babanın (kırma ırklar) altındaki yumurtalarla değiştirir, bazı yetiştiricilerde annenin yavruları büyütmesi için yalnız bırakırlar, böylece bir erkek kuşu - üç dişi kuşla çiftleştirirler, elde edilen yavrularda yarışmalarda istenilen dik duruşu elde etmek için eğitilmektedir
-NORWİCH-
Norwich kanaryalar crest kanaryalar ile oldukça benzerdir, şapkaları yoktur, vücut daha kısa ve tıknaz olmalıdır, boy 15,6-16,5 santim olmalı, ayrıca farklı olarak kuyruk talazları bulunmaz, renk te bu kuşta ayrı bir öneme sahiptir ve renk mamaları ile beslenmektedirler.
her iki cinste üretim zamanında karın altındaki tüylerin hafif kısaltılması döllenmenin kolay olmasını sağlayabilir, ayrıca crestlerde göz kenarlarındaki tüylerin de kesilmesi gerekir.
-ROLLER-
Harz kanaryaları diye anılan ROLLER veya EDELROLLER gayet hususi bir şekilde üretilen ve yetiştirilen bir kanaryadır.
Bunlara SAİNT-ANDREASBERG kanaryası veya SAXON denilmekte ise de bu tabirler yanlıştır. Zira saxon denilen kanarya Almanya'nın saks eyaletinde yetiştirilen adi bir cinstir. saint -Andreasberg ise artık mevcut olmayan bir cinstir.
Roller cinsi, gerek pest ve gerek tiz perdede gayet güzel ötüşlü bir kanaryadır. Gardner, Volkman, Erntges ve bilhassa Trute adında bir maden amelesi en güzel ötüşlü kuşları yetiştirmişlerdir.
Hakiki Harz (Cermen) Roller kanaryaları bağırmaz, öter. Adi kanaryalar gibi çap-çap ve tüi-tüi'lerle etrafı gürültüyle boğmaz.Derin, saf (DEM) çeker. Ötüşü diğer kanaryalarla mukayese edildiğinde, şu benzetişi yapabiliriz : Davul zurna gürültüsüne karşı klâsik bir garp musikisi. Almancada EDEL asil demektir. Roller ise dem çekici demektir. Edelroller ise (asil dem çekici) mânasına gelir.
-BORDER-
Bu ırk kuşu ilk defa İngiltere'de ortaya çıkmıştır.boyu 14-15 santim, gövdesi yuvarlak karından göğse doğru biraz daha Genişler, sırt yuvarlak ve hafif kamburdur, baş yuvarlak ve diktir, gövdeyle birleşirken belirgin bir çukur boyun halkası Yapar,gözler başın merkezinde yer alır, kanat uzunluğu vücudu geçmez ve kanatlar vücuda yapışır, kuyruk Düzgün,ayaklarda baldırların ucu görülmelidir, tüyler vücudun her yerinde parlak, ipeğimsi, tünekte 60 derecelik bir Açıyla dururlar. Sarı, yeşil, alaca(ahraç), beyaz renk borderler görülür. kanarya ırkları arasındaki yerini 1890 yılında Aldığı kabul edilir, ilk yıllarda cumberland fancy adını alması ingilterenin cumberland bölgesinde ortaya çıktığını Gösteriyor. 1890 yılında cumbria havick'te yapılan bir toplantıda border fancy canary ( sınır süslü kanaryası ) Uluslararası adı olarak kabul edilmiştir.
Ortalama ömürleri 10 yıldır, dayanıklı ve bakımı fazlada zor olmayan bir kuş sayılır, ancak üretimde size biraz sorun Çıkarabilir, özel renk mamalarına ihtiyaç yoktur,yalnız tüylerindeki parlak sarı rengi korumak için lütein içeren gıdalar Verebilirsiniz, tüylerinin kalitesini yakından bakarsanız görebilirsiniz, üretimde uygun bir folluk(yuva) seçin, kuşları Eşleştirirken kabarık (sert tüylüler) eşleştirmekten kaçının ve bunları yumuşak tüylülerle çiftleştirin. sert ve yumuşak iki Tip tüyün farkını belli bir süreden sonra ayırt edebileceksiniz.
Renklerin ayrılmasında bazı farklı terimlerle karşılaşa bilirsiniz.
-CREST-
Crest kanaryalar oldukça iri, gösterişli, aynı zamanda pahalı kanaryalardır. iki tipi vardır, Crested: şapkalı ,crestbred: Şapkasız. crested'in şapkası oldukça büyük olmalı ve bu tepe gözleri, gagayı örtmeli, enseyle düz bir şekilde Birleşmeli. crestbred kafa oldukça geniş, yassı ve belirgin kaşları olmalıdır. her ikisin dede kafa tüyleri uzun olmalıdır. Boyun kısa ve vücut dolgun olmalıdır,uzun ve ipeksi,yumuşak tüyleri olmalı, kuyruk talazları ve horoz tüyleri Görünmelidir, ayaklar kısa baldırlar gözükmez, duruş yarı dik 45 derece olmalıdır. Boy ise en az 17 santimdir.
Üretiminde oldukça zorluk çekilen bir kuştur, çiftleştirirken daima bir şapkalı ile şapkasızı çiftleştirmeniz gerekiyor aksi Taktirde yavruların bir kısmı yumurtadan çıkamayabilir. Başka bir sorun tüyleri çok yumuşak olduğu için folikülü Açamıyor ve tüy kistleri oluşabiliyor, bu bazen sorun oluştura biliyor. Bu kuşların çok az hareketli olması hem yetiştirici İçin sıkıcı geliyor hemde kuşun yağlanmasına ve yavru veriminin azalmasına sebep oluyor.
-KIVIRCIK-
Bu kanaryanın Paris'te yetiştirilmiş olması gerçekten çok ilginç bir rastlantıdır.Çağlar boyu dünyanın moda beşiği olan Paris'ten, pek çalımlı,süslü ve kurumlu bir kanarya çıkmıştır. İlk bakışta insanı çarpan niteliği,bir saç kıvırma maşasıyla kıvrılmışçasına dalgalı tüyleri,uzun boyu,alımlı endamı, biblomsu görünümüdür. Başından kuyruğunun ucuna kadar olan uzunluğu 21cm, açık durumda iken bir kanattan diğer kanat ucuna olan mesafe 29cm dir. Bu uzunluk,Kıvırcık kanaryanın değerinin biçilmesinde en önemli etkenlerden biridir.Dalgalı ve uzun tüyler, kanaryayı olduğundan daha iri göstermektedir.Başta,yukarı doğru yükselen hotoz, ona görkemli ve gösterişli bir hava verdiği kadar,boyunu da yükseltmektedir. Omuzlarından kanatlarının üstüne dalga dalga dökülen gür tüyler,sırtına şal almış bir hanımefendi görünümü kazandırır.Göğüs tüyleri bir tarak aracılığıyla tam ortadan ikiye ayrılıp her bir yan kanatlara doğru kıvrılmış gibidir.( yüzgeç) adıyla anılan kanat tüyleri ters yöne doğru yöneliktir. Kuyruk sokumunun iki yanından sarkan ince ve parlak küçük tüylere (horoz Tüyleri) adı verilmiştir. Kuyruk uzun ve dikdörtgen biçimli, bacaklar uzun ve düzgün olmalıdır.Çok değişik renklerde gözükürler. Onları: Sarı,Beyaz,Sarı alaca,Beyaz alaca,portakal rengi olarak bulmak mümkündür.
-LİZARD-
Lizard Kanaryası genel eğilimin aksine,İngiliz kanaryaları içinde renk özelliğini kalıtımla alan çok beğenilen ve değerli bir kanarya türüdür.Altın Renkli Lizard, Gümüş Renkli Lizard olmak üzere iki türü vardır. Tüyleri parlak ve sıktır. tüylerin uç kısımlarının açık renk olması, gövdeye doğru yaklaştıkça koyulaşması ve sırtının kırçıllı görünümü ona pek hoş bir hava verir. Boyu küçüktür, son derece hareketli ve neşelidir. erkeği iyi bir ötücü, dişisi ise iyi bir annedir. sağlığı yerinde, dayanıklı ve uzun ömürlü bir kanaryadır.
İngilizlerin yetişdirdiği melez türlerden biri olan Lizard'lar sahip oldukları değişik renkleriyle dikkat çekerler. Lizard, İngiliz dilinde( kertenkele) anlamındadır. Tüylerinin kertenkele derisi gibi pul pul bir görünüm taşıması ve kahverengi-yeşil rengi nedeni ile bu ad yakıştırılmıştır. Yapay eşleştirme ile elde edilen ilk türlerden biri olmasına karşın üretilmeleri özen ister. 2.Dünya savaşı'nın bitiminde bu kanaryalardan tüm dünyada yanlızca 30 çift kaldığı bilinmektedir. Ancak günümüzde yeniden çoğaltılmışlardır.
-MALİNOİS (MALİNUA) KANARYASI-
Diğer bir adı da Belçika bülbülüdür.Bu bilhassa ötüş kanaryasıdır.Bu kanarya ilk olarak 16. asırda Flandr'a getirilmiş ve burada yetiştirilerek geliştirilmiştir.Hem şekil hem ötüş bakımından tercih edilen bir kanaryadır.Waterslager cinsi endamlı ve zariftir.Baş biçimli,gaga ince,gözler kara ve parlaktır.Boynu uzun ve incedir.Göğsü az kabarıktır,kanatları vücuduna iyice yapışıktır.Gagasının ucundan kuyruğunun ucuna kadar boyu 15-17 santimdir.Eskisen rengi düz sarı idi şimdi lekeli ve düz beyazlarda yetiştirilmiştir.Malinua cinsi kanaryaların erkeği sağlam bünyelidir.Dişileri yavrularına iyi bakar.Çınlayan ötüşü saf ve hoştur.Belçikalılarınki pest perdeli bir ötüşe sahiptir,harz kanaryalarına benzer.Fransız malinua kanaryalarının 17 türlü ses nağmeleri vardır.Bunların çeşitleri aşağıda gösterilmiş olup müsabakalarda bu seslere verilen dereceleri de yanlarında gösterilmiştir.
-Alıntıdır....
20 Aralık 2012 Perşembe
Vay arkadaş bu kanarya üretimi ne kadar da zormuş böyle. ben filmi başa sarıp olayı biraz başından anlatayım en iyisi.
kanarya merakım ilk gün ki gibi devam ederken, artık üretim yapma zamanımın geldiğini nedense içgüdüsel olarak hissetmeye başladım. ne zaman mı ? bundan yaklaşık olarak 8 ay kadar önce. 2012 yılının mart ayından bahsediyorum. sonrasında ne yaptım. attım elimi internete ve başladım sayısı yüzlerce olan kanarya üretimi ile ilgili siteler arasında o site senin bu site benim dolaşmaya. bu konuda şöyle bir tespitimi de belirtmek istiyorum hazır yeri gelmiş iken, gerçi bu kişisel fikrimden ziyade reel olarak da ispatlanmış bir durum, internette inanılmaz bir bilgi kirliliği var. aynı cümleleri içeren sayısız internet sitesi mevcut. içlerinden güzel olanları yazının sonunda paylaşacağım. amacım burada kimsenin reklamını yapmak değil. sadece en azından emek harcamış olanların emeklerine saygı duymak.
konumuza dönecek olursak, bir iki hafta kadar bilgi toplama ile geçen zamandan sonra mart ayında bir akrabam vasıtası ile (kendisi York ırkı besicisi) beslediğim erkek malinua ırkına safkan bir dişi temin ettim. dişinin ayağında halkası olmadığı için yaşını tam olarak bilemesem de en az 3 yaş ve üzeri olduğunu ayaklarından az çok anlayabiliyordum.
gelelim birinci adıma. kanaryalarınızı üretmek istiyorsanız bunun için kesinlikle yapmamanız gereken şey zorlamaktır. ben bunu acı bir tecrübe ile öğrendim. dişi kuşu kaybettim... burada belkide hiç bir payım olmasa bile böyle düşünüyorum. evet kanaryaların doğal üreme zamanı mart ayı ile başlar. çünkü bahar ayı gelmiştir ve doğada kuşlar için yeniden uyanma zamanıdır artık. kışın o yıpratıcı soğuk zamanları geride kalmıştır. kuşlarımı öncelikle yan yana ama birbirlerini görmeyecekleri şekilde kafese braktım. sonra ikisininde hazırlanması için yemlerini kuvvetlendirdim. mama ile birlikte nijer tohumunu yemlerinin içine ekledim. haftada iki sefer sularına vitamin koydum. bunun yanında yeşilik ve elma ilede sindirim sistemleri ve metabolizmaları için ekstra gıdaları temin ettim. kuşlarım gayet sağlıklı hale geldiklerinde birbirlerini görecekleri şekilde aralarında bölmeyi kaldırdım. artık aralarında sadece tel vardı. bu şekilde de bir kaç gün bekledikten sonra artık zamanıdır diyerek birazda tecrübesizlikten aralarından tel bölmeyi de tamamen kaldırarak dişi ve erkek kanaryamı birleştirdim. beklediğim gibi önce birbirleri ile deli gibi kavga etmeye başladılar. doğal olarak tedirgin oldum. birbirlerine zarar vermelerinden korktuğum için ayırdım tekrar. sonra birkaç gün bekledim ve tekrar birleştirdim. yine kavgaları devam etti. bu sefer ayırmadım. gün içinde sürekli birbirleri ile kavga ettiler. bekledim önce erkek dövecek kendini ispat edecek sonrasında da dişi kanaryam saldıracak ve üstünlüğünü gösterecektir diyerek bekledim. ancak malesef böyle gerçekleşmedi. bir süre sonra kavgaları azaldı ve sanki kardeş gibi yaşamaya başladılar. kuşlarımı ne yaparsam yapayım üreme için gerekli olan kızgınlığa bir türlü getiremedim. sonrasında da dişi kanaryada bir durgunluk başladı. tüylerini kabartıp bütün gün tüneğinde hareketsiz kalmaya başladı ve öleceğini hissettim. aradan bir kaç hafta geçti ve dişi kanaryamı kaybettim. buradan çıkardığım ders her dişi ve erkek bir araya konduğunda buradan sağlıklı bir üretim yapılacak diye bir kuralın olmadığıdır. mutlaka bunu üretim yapacak kişiler göz önünde bulundurmak zorundalar. eminim pek çok kanarya üretimi yapmaya başlayan kişinin karşılaştığı sorun birbirleri ile süreklği kavga eden dişi ve erkek kanaryadır. bekleyin arkadaşlar. eğer kuşlarınız hazır değilse hemen ayırın onlara da eziyet etmemiş olursunuz. bekleyin ayrı yerlerde hazır olacakları zamana kadar. bu ne zamandır diye merak edecek olursanız. erkek kanaryanızın ötmeye başladığı tünekten tüneğe geçerken kanatları açarak uçmaya çalışırcasına hareketler yapması, dişi kanaryanızın ise kuvvetli cik sesleri çıkartıp aynı şekilde tünekten tüneğe geçerken kanatlarını açması onun kızıştığını ve eşe gelmeye hazır olduğunu gösterir. o zaman işte doğru zamandır. önce aralarında tel kafes olan kuşlarınızı yanyana bırakın. bir iki gün sonrada birleştirin. birleştikten sonra kavga etmeye başlayabilirler. ancak endişe yok. çünkü artık kızışmış oldukları için bir kaç gün içinde kavgaları son bulacak ve çiftleşme gerçekleşecektir. birleştirdikten birkaç gün sonra yuvalığı, keçi kılını vb. ipliklerinizi kafesin içerisine bırakın. dişiniz yuva örmeye başlıyor ise yuva örme işlemini takip eden bir kaç gün sonrası eşlenme gerçekleşecektir. eşlenmenin gerçekleşmesini takip eden 7-8 gün sonunda da dişi kuş ilk yumurtasını yapacaktır.
açıckası bu yazdıklarımı böyle bilmiş edası ile yazdığıma sizler okurken bakmayın sakın. bu yazdıklarım tamamen okuduğum onca yazıdan ve forum tartışmalarından elde ettiğim süzülmüş bilgidir. kendimde bu yazılardan kendime çizdiğim üretim yolunda deneme yanılma ile ilerliyorum.
neyse yazıma da artık burada bir nokta koymak istiyorum. çünkü şu anda buradan sonrasına dair bildiklerimi yaşayarak tecrübe edip öyle yazmak istiyorum.
an itibari ile dişi kuşum harika bir yuva ördü. yakın bir zamanda çiftleşmelerini umuyorum ve bekliyorum. bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
kanarya merakım ilk gün ki gibi devam ederken, artık üretim yapma zamanımın geldiğini nedense içgüdüsel olarak hissetmeye başladım. ne zaman mı ? bundan yaklaşık olarak 8 ay kadar önce. 2012 yılının mart ayından bahsediyorum. sonrasında ne yaptım. attım elimi internete ve başladım sayısı yüzlerce olan kanarya üretimi ile ilgili siteler arasında o site senin bu site benim dolaşmaya. bu konuda şöyle bir tespitimi de belirtmek istiyorum hazır yeri gelmiş iken, gerçi bu kişisel fikrimden ziyade reel olarak da ispatlanmış bir durum, internette inanılmaz bir bilgi kirliliği var. aynı cümleleri içeren sayısız internet sitesi mevcut. içlerinden güzel olanları yazının sonunda paylaşacağım. amacım burada kimsenin reklamını yapmak değil. sadece en azından emek harcamış olanların emeklerine saygı duymak.
konumuza dönecek olursak, bir iki hafta kadar bilgi toplama ile geçen zamandan sonra mart ayında bir akrabam vasıtası ile (kendisi York ırkı besicisi) beslediğim erkek malinua ırkına safkan bir dişi temin ettim. dişinin ayağında halkası olmadığı için yaşını tam olarak bilemesem de en az 3 yaş ve üzeri olduğunu ayaklarından az çok anlayabiliyordum.
gelelim birinci adıma. kanaryalarınızı üretmek istiyorsanız bunun için kesinlikle yapmamanız gereken şey zorlamaktır. ben bunu acı bir tecrübe ile öğrendim. dişi kuşu kaybettim... burada belkide hiç bir payım olmasa bile böyle düşünüyorum. evet kanaryaların doğal üreme zamanı mart ayı ile başlar. çünkü bahar ayı gelmiştir ve doğada kuşlar için yeniden uyanma zamanıdır artık. kışın o yıpratıcı soğuk zamanları geride kalmıştır. kuşlarımı öncelikle yan yana ama birbirlerini görmeyecekleri şekilde kafese braktım. sonra ikisininde hazırlanması için yemlerini kuvvetlendirdim. mama ile birlikte nijer tohumunu yemlerinin içine ekledim. haftada iki sefer sularına vitamin koydum. bunun yanında yeşilik ve elma ilede sindirim sistemleri ve metabolizmaları için ekstra gıdaları temin ettim. kuşlarım gayet sağlıklı hale geldiklerinde birbirlerini görecekleri şekilde aralarında bölmeyi kaldırdım. artık aralarında sadece tel vardı. bu şekilde de bir kaç gün bekledikten sonra artık zamanıdır diyerek birazda tecrübesizlikten aralarından tel bölmeyi de tamamen kaldırarak dişi ve erkek kanaryamı birleştirdim. beklediğim gibi önce birbirleri ile deli gibi kavga etmeye başladılar. doğal olarak tedirgin oldum. birbirlerine zarar vermelerinden korktuğum için ayırdım tekrar. sonra birkaç gün bekledim ve tekrar birleştirdim. yine kavgaları devam etti. bu sefer ayırmadım. gün içinde sürekli birbirleri ile kavga ettiler. bekledim önce erkek dövecek kendini ispat edecek sonrasında da dişi kanaryam saldıracak ve üstünlüğünü gösterecektir diyerek bekledim. ancak malesef böyle gerçekleşmedi. bir süre sonra kavgaları azaldı ve sanki kardeş gibi yaşamaya başladılar. kuşlarımı ne yaparsam yapayım üreme için gerekli olan kızgınlığa bir türlü getiremedim. sonrasında da dişi kanaryada bir durgunluk başladı. tüylerini kabartıp bütün gün tüneğinde hareketsiz kalmaya başladı ve öleceğini hissettim. aradan bir kaç hafta geçti ve dişi kanaryamı kaybettim. buradan çıkardığım ders her dişi ve erkek bir araya konduğunda buradan sağlıklı bir üretim yapılacak diye bir kuralın olmadığıdır. mutlaka bunu üretim yapacak kişiler göz önünde bulundurmak zorundalar. eminim pek çok kanarya üretimi yapmaya başlayan kişinin karşılaştığı sorun birbirleri ile süreklği kavga eden dişi ve erkek kanaryadır. bekleyin arkadaşlar. eğer kuşlarınız hazır değilse hemen ayırın onlara da eziyet etmemiş olursunuz. bekleyin ayrı yerlerde hazır olacakları zamana kadar. bu ne zamandır diye merak edecek olursanız. erkek kanaryanızın ötmeye başladığı tünekten tüneğe geçerken kanatları açarak uçmaya çalışırcasına hareketler yapması, dişi kanaryanızın ise kuvvetli cik sesleri çıkartıp aynı şekilde tünekten tüneğe geçerken kanatlarını açması onun kızıştığını ve eşe gelmeye hazır olduğunu gösterir. o zaman işte doğru zamandır. önce aralarında tel kafes olan kuşlarınızı yanyana bırakın. bir iki gün sonrada birleştirin. birleştikten sonra kavga etmeye başlayabilirler. ancak endişe yok. çünkü artık kızışmış oldukları için bir kaç gün içinde kavgaları son bulacak ve çiftleşme gerçekleşecektir. birleştirdikten birkaç gün sonra yuvalığı, keçi kılını vb. ipliklerinizi kafesin içerisine bırakın. dişiniz yuva örmeye başlıyor ise yuva örme işlemini takip eden bir kaç gün sonrası eşlenme gerçekleşecektir. eşlenmenin gerçekleşmesini takip eden 7-8 gün sonunda da dişi kuş ilk yumurtasını yapacaktır.
açıckası bu yazdıklarımı böyle bilmiş edası ile yazdığıma sizler okurken bakmayın sakın. bu yazdıklarım tamamen okuduğum onca yazıdan ve forum tartışmalarından elde ettiğim süzülmüş bilgidir. kendimde bu yazılardan kendime çizdiğim üretim yolunda deneme yanılma ile ilerliyorum.
neyse yazıma da artık burada bir nokta koymak istiyorum. çünkü şu anda buradan sonrasına dair bildiklerimi yaşayarak tecrübe edip öyle yazmak istiyorum.
an itibari ile dişi kuşum harika bir yuva ördü. yakın bir zamanda çiftleşmelerini umuyorum ve bekliyorum. bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
16 Aralık 2012 Pazar
Waterslager Malinua
Bilimsel Adı: Serinus canaria domesticus
En eski kanarya türlerinden
birisidir. Waterslager, Belçika Waterslageri veya Malinua olarak da bilinir.
Bütün bu ortak tanımlamalar bu türün farklı özelliklerini temsil ederler.
‘Water’ ingilizce ‘su’ anlamına gelen kelime çıkardıkları sesin tonu ile
ilgilidir. Belçika ana vatanınıdır. ‘Malinois’ Belçikada bulunan fransızca
isimli bir kasabadır. Tahmin ettiğiniz gibi bu türün ilk yetiştiricileri bu
kasabadan çıkmıştır ve adını da burada almaktadır. ( Kasabanın bugün ki adı
Mechelen’dir)
Bu kanarya türü gerçekten
çok eski bir türdür ve günümüze kadar besleyiciliği gelmiştir. Öyledir ki 1713
yılına ait Fransız seyahatnamelerinde yazar, Malinois’in kasaba merkezine
geldiğinde gördüğü bu kuş türünün varlığından bahsetmiştir. Bugün bütün
avrupaya yayılan bu kanarya türü öyle ki Amerika ve Kanada’da çok fazla
popülerdir.
Waterslager Malinua, diğer kanarya türleri gibi
görüntüsü ile cezbedici bir kuş değildir. Onun cezbediciliği ötümüdür… Boyu en
fazla 16.5 cm ve konik bir gaga yapısı
vardır ve diğer kanarya türlerine nazaran daha keskin şekilde ısırabilmektedir.
Diğer özellikleri parlak siyah gözler, heyecanlandığında kafasının arkasındaki
tüyler dikleşir ve bir püskül görünümünü
alır. Bu kanarya türünün tüyleri gerçekten çok yumuşaktır. Renkleri sarı ve
beyazın açık ve koyu bütün tonlarındadır.
Roller kanaryaları gibi neredeyse gagasını hiç
açmadan ötmektedir. Ancak keskin sesler için gagasını açmaktadır. Öterken
çıkardığı sesleri genel olarak ‘Su Sesleri’ olarak tanımlayabiliriz. Su sesleri
suyun akışına, bir havuza damlayışına yada çağlayışına benzer. Bu sesleri
yapmayan yada yapamayan bir kanarya gerçek bir Waterslager kanaryası değildir.
Dolayısı ile en belirleyici unsur bu olmaktadır.
Yavru kanaryalar erkek yada dişi fark etmeksizin ilk
4 hafta öterler. Ancak daha sonra genel olarak dişi kanaryalar 6 aylıktan sonra
ötmezler. Buradaki ötümden kast edilen nameli ötümdür.
Bakım ve Besleme: Kanaryaları beslemek için dikey telleri olan bir kafes içerisinde tünemek
için tünekler ve su kabı yeterlidir. Doğaya yakın bir ortam oluşturmak ve de
daha sağlıklı oldukları için piyasada satılan plastik tüneklerden ziyade ağaç
olan tünekleri kullanmak daha faydalıdır. Ebat olarak çok büyük olan kafesler kuşumuzu
yoracak normalden daha fazla efor harcatıp zayıf düşmesine sebebiy verecektir.
Çok küçük olması durumunda da tam tersi olarak hareket alanı az olacağı için
kuşumuz daha az hareket edecek ve yağ başlama gözlenecek ve
hareketsizleşecektir.
Beslenme konusuna gelecek olursak bu kısımı kanarya besleme konusunda ki en önemli kısım
olarak görüyorum. İnternette bu konuda yazılmış çok fazla haber,yazı, makale vb.
bulunabilir.
Ben de burada daha önce bir yerde görüp okuduğum ve çok faydalı
bulduğum bir yazıdan alıntı yapacağım:
Kanaryalarımızın sağlıklı ve uzun ömürlü olmaları için
ihtiyaçlarına ve alışkanlıklarına uygun olarak yeterli miktarda ve temiz
beslenmesi gerekir.Tabiatta serbest yaşayan kuşlar bulduğu yiyeceklerle
beslenir,Seçme özgürlüğü olduğu için ihtiyacı olan şeyi yer, istemediğini
yemez.Kuş odalarında veya evde beslediğimiz kanaryalar için aynı şeyleri
söyleyemeyiz.
Tamamen bizim besleme programımıza bağımlıdırlar. Bu yüzden kanaryalarımızın
ihtiyaçlarını çok iyi öğrenip ne tür besinlerle ne şekilde, ne kadar
besleyeceğimizi bilmemiz gerekir. Tüm besinler temiz, ve taze olmalıdırlar.
Kötü yemler, yeşillikler veya mamalar kuşun sağlığını bozacağı gibi ötüşlerini
de etkiler.
Kanaryalara doğada diğer kuşların bol miktarda tükettikleri
taze yeşillik ve meyvelerden de verilmelidir. Kanaryalara haftada 1 defa
yeşillik (Kıvırcık, Brokoli, Marul, Kara Lahana, Salatalık, Semizotu, Ispanak,
havuç, Kırmızı Biber vs.) , yine haftada 1 defa mevsimine uygun meyve (elma,
şeftali, muz, portakal vs.) vermek gerekir.
Kanaryalara verilecek besinler 3 gruba ayrılır. Tohumlar(yemler)
,Sebze veya Meyveler ile Mamalar dan oluşur.
Kanaryalara verilen tohumlar ve Yemler; Genel olarak Kuşyemi, İrmik, Yulaf
bulguru, Şalgam, Nijer , Kenevir, Marul, Beyaz Marul, Hindiba, Keten, Kolza,
Anason , Susam, Gri haşhaş, Hardal , Anason, Kimyon, Lahana,Salatalık, Hardal,
Semizotu, Turp, Akdarı,Kahverengi Darı, Japon Darısı, İnci Darı, Horozibiği ve
Per illa gibi tohumlarıdır.
Yukarıdaki tohumların bir kısmı yağlı bir
kısmı unlu diğerleride serinletici özelliğe sahiptir.
Yağlı tohumlar ; Kenevir,
keten , susam, şalgam, lahana ve turp tohumları
Unlu tohumlar ; İnce yem,
darı, yulaf ve bulgur gibileri ,
SAĞLIK TOHUMLARI :
Bunlar haşhaş, kimyon, anason lahana, salata, deve dikeni, hardal, semizotu
tohumlarıdır. Kuşa güç verdikleri ve ayni zamanda fazla besleyici oldukları
için az miktarda verilmelidir. Faydalı besinlerdir.
Normal olarak 2 Ölçek Şalgam Tohumu, 5 Ölçek Kuş Yemi , 1 Ölçek Keten Tohumu, 1
Ölçek Kenevir, 1 Ölçek Akdarı, 1 Ölçek Haşhaş tohumu ve 1 Ölçek diğer tohum
karışımlarından standart bir karışım oluşturabilirsiniz. Aşağıda açıklandığı
şekilde bu karışımı ,sıcak zamanlarda nişastalı tohumlar, hububatlar, soğuk
zamanlarda yağlı tohumlar, çiftleşme mevsimlerinde kızıştırıcı tohumlar daha
fazla miktarlarda verilerek değiştirebilirsiniz.
YEM VE TOHUM KARIŞIM LİSTELERİ :
TOHUM CİNSİ ve ÖZELLİKLERİ
ŞALGAM TOHUMU
Beslenmenin esasını oluşturan tatlı bir tohumdur.Sindirim için gereken yağı
içinde bulundurur, yuvarlak siyaha yakın koyu kırmızı ve koyu mor
renktedir.Ülkemizde genelde Yabani Şalgam tohumu (Rapiska) Şalgam tohumu diye
satılmaktadır.
RAPİSKA
Yuvarlak mora yakın kırmızı renkli acı lezzette şalgam dan daha küçük
boydadırlar.Kuş için yararlı olmayan bir besindir.Kanaryaya vermekten
kaçınılmalıdır. Yabani şalgam adıyla da satılır.
KUŞ YEMİ
(Kanarya Yemi)En önemli besindir.Saman sarısı renginde unlu bir tohumdur,azot
ve kireç yönünden zengindir. Ülkemizde yetiştirilmektedir.
NİJER
Uzun yuvarlak siyah renkte yağlı,çok kuvvetli bir tohumdur, kızıştırıcı
özelliği fazladır. Afrika'da ve Güney Amerika'da yetiştirilir, kuşa çok az
miktarlarda verilmelidir. Fazla verilirse kuşu çok çabuk yağlandırır ve
zamansız kızışmasına sebebiyet verir.
KOLZA
Şalgam özellikleri vardır tadı daha acıdır ve yağlıdır.Yuvarlak siyaha yakın
mor renktedir.
KETEN TOHUMU
Uzun yassı kahve renkli yağlı besindir.Kuşun bağırsaklarını çalıştırarak
kabızlığı önler. Bilindiği gibi OMEGA 3 açısından çok zengin bir tohumdur.
TURP
Gayri muntazam şekilde yuvarlak, iri ve kırmızı renkte bir tohumdur. Lezzeti
acıdır. Besleyici bir gıdadır. Kızıştırıcı olduğundan kuşa fazla
verilmemelidir.
YULAF BULGURU
Unlu bir hububattır.Kanaryaya verilirken kabuğu temizlenmiş,bulgur halinde
kırılmış olması gerekir. Serinletici bir tohumdur, kuvvetli besinlerden
olduğundan fazla verilmesi zararlıdır. Sade ve fazla olarak verilmesi kuşun
zamansız tüy dökümüne sebebiyet verir.
KENEVİR
Mahalli olarak bazı yörelerde kendir, hintkeneviri, çedene veya çetene olarak
isimlendirilen; devlet kontrolünde üretilen bir tohumdur. (kenevire bağlı
olarak uyuşturucu madde üretiminin önlenmesi amacıyla) kanaryalar için faydalı
bir tohum olup haftada bir verilmesi tavsiye olunur.
BUĞDAY BULGURU
Buğdayın kabuğu çıkarıldıktan ve kaynatılıp kurutularak tanelerinin
kırılmasından elde edilen nişastaca zengin bir besindir. Besleyici oranı
fazladır.
KOLZA
Yuvarlak, siyaha yakın mor renkli ve yağlıdır. şalgam gibi olanları vardır.
Lezzeti daha acıdır.
DARI
Beyaz veya sari renkli, yuvarlak tohumlardır. çok unludur. Akdarıyı kuşlar daha
fazla severler. Fazla miktarda verilmesi ses azalmasına sebep olabilir.
DARICA
Pirinç darısının özüdür. Protein ve vitamin bakımından zengindir. Besleyici ve
ayni zamanda kuşun sinir sistemine faydalı bir gıdadır.
KIŞ KARMASI
Şalgam tohumu 4 Ölçek
Alpisit 4 Ölçek
İrmik 2 Ölçek
Nijer Tohumu 2 Ölçek
Kenevir tohumu 2 Ölçek
Marul tohumu 2 Ölçek
Hindiba tohumu 2 Ölçek
Kuşyemi 2 Ölçek
Keten tohumu 1 Ölçek
YAZ KARMASI
Şalgam tohumu 4 Ölçek
Alpisit 2 Ölçek
Yulaf bulguru 1 Ölçek
Kuşyemi 1 Ölçek
Marul tohumu 1 Ölçek
Hindiba tohumu 1 Ölçek
Keten tohumu 1 Ölçek
Kenevir tohumu 1 Ölçek
Bunlardan başka, ötüş kanaryaları, renk kanaryaları ve tüy kanaryaları için ayrı ayrı karma yem formülleri geliştirilmiştir. Bunları da şöyle sıralayabiliriz
Ötüş Kanaryaları için:
Şalgam tohumu 4 Ölçek
Kuşyemi 2 Ölçek
Kolza 1 Ölçek
Keten tohumu 1/2 Ölçek
Sağlık tohumları karması 1/2 Ölçek
Hindiba tohumu 1/2 Ölçek
Beyaz marul tohumu 1/2 Ölçek
Renk Kanaryaları İçin:
Şalgam tohumu 3 Ölçek
Kuşyemi 4 Ölçek
Kolza 1 Ölçek
Beyaz darı 1 Ölçek
Keten tohumu 1/2 Ölçek
Kenevir tohumu 1/2 Ölçek
Yulaf bulguru 1/2 Ölçek
Sağlık tohumları karması 1/2 Ölçek
Kıvırcık Tüylü Kanaryalar İçin:
Alpisit 8 Ölçek
Kuşyemi 4 Ölçek
Kenevir tohumu 2 Ölçek
Şalgam tohumu 2 Ölçek
Kolza 2 Ölçek
Hindiba tohumu 2 Ölçek
Yulaf bulguru 1 Ölçek
Keten tohumu 1 Ölçek
Sağlık Tohumları Karması:
Anason tohumu 1 Ölçek
Susam tohumu 1 Ölçek
Nİger tohumu 1 Ölçek
Gri haşhaş tohumu 1 Ölçek
Devedikeni tohumu 1 Ölçek
Hardal tohumu 1 Ölçek
Yukarda adı geçen ve bazı karma yemlere konulmasında yarar olan Sağlık Tohumları Karması, yukarıdaki listedeki maddelerden, belirtilen oranlarda konularak elde edilir. Bunların yem katışıklarına % 5 oranında konulmasıyla bazı yararlar sağlanmakla birlikte, hiçbir zaman % 5 oranından fazla kullanılmamalıdır. Bunun pek çok sakıncası vardır.
Evde kuş besliyorsanız onlar için tehlikeli ve öldürücü olan yiyecekleri tanımalısınız.
-Tuz ve tuz içeren tüm yiyecekler sodyum zehirlenmesine yol açar.Kuşun aşırı miktarda su içmesine ve idrar yapmasına,depresyona,kalp ve böbrek tahribatına,sinirsel hiperaktiviteye,titreme nöbetlerine ve sonunda beyin kanaması ve ölüme sebep olabilir.
-Çikolata ve kakaolu yiyecekler içerdiği teobromin nedeniyle kuşlar ve tüm evcil hayvanlar için sadece zehirdir.Kahve ve kafein içeren besinler ide bu grupta görebilirsiniz.
-Sarımsak ve soğan alyuvarların tahribatına ve sindirim sistemi sorunlarına yol açar. -Mayalı yiyecekler ve mantar çok ciddi sindirim sorunlarına sebep olur.
-Şeker ve şekerli besinler,sindirim sistemleri tohum ve tane yemek için yapılanmış kuşlarda birçok sağlık sorununa ve fazla tüketildiğinde ölüme yol açar.
-Avokado kuşlar için en tehlikeli yiyeceklerden birisi. Solunum durmasına,kalp etrafında sıvı toplanmasına ve ölüme sebep olur.
-Süt ishal yapar.Kıvırcık salata ve lahana da.
-Çok az miktarlarda bile olsa,alkol ve alkol içeren yiyecekler kuşlar için öldürücüdür.
-Sodalı ve karbonatlı besinler sindirim sisteminde sorunlara yol açar.
-Bazı meyve çekirdekleri zehirli olabilir.
VİTAMİNLER
Vitaminler tüm canlılarda olduğu gibi kanaryalarda vücudun gelişmesini ve hastalıklara karşı direnç göstermesini sağlar. Çeşitli besinlerden vermek suretiyle her türlü vitamin ihtiyaçlarının tabii olarak giderilmesi gerekir.
A VİTAMİNİ: Muz,portakal,domates,havuç,yeşil lahana, brokoli, şalgam, maydanoz, elma ve patateste bulunur.Yumurta sarısında da vardır.Yetersiz verilirse bünyenin gelişimi durur,hastalıklara karşı direnç azalır. Yavruların büyümesine yardımcı olur. Bedenin direncini arttırır. Gözü korur, besler ve iyi çalışmasını güvence altına alır.
D VİTAMİNİ: Ispanak,pancar,lahanada bulunur.Vücuttaki kemik yapısının gelişimini sağlar, kireç oranını dengeler ,yetersiz olursa kuşun kemikleri ve gagası kolay kırılır. Kandaki fosfor ve kalsiyum miktarını yükseltir.
B VİTAMİNLERİ: B(1) Vitamini : Gelişmeyi sağlar, sindirimi kolaylaştırır. Meyve şekerlerinin özümlenmesine yardımcı olur. Salgı bezlerinin faaliyetini arttırır. Şu besinlerde bulunur: mercimek, bira mayası,fındık, ceviz, yumurta, portakal, ekmek, hamur işleri, nohut, balık yağı, kepek, muz, havuç, kestane, lahana, karnı bahar, un.
B(2) Vitamini : Şekerin özümlenmesini sağlar. Sinir sistemini düzene sokar. Solunum sisteminin çalışmasına yardımcı olur. Şu besinlerde bulunur: taze ve kuru sebzeler, bira mayası,yumurta, ceviz, fındık, ekmek, balık yağı , patates, salatalık, badem, un.
B(6) Vitamini: Dokuların yenileşmesini sağlar. Karaciğerin dostudur. Sinir sistemini düzene sokar. Tüylerin parlaklığını sağlar. Şu besinlerde bulunur: Süt, bira mayası, yumurta, portakal, armut, nohut, yeşil salatalıklar, muz, lahana, ıspanak, ekmek, hamur işleri, taze ve kuru fasulye. Görüldüğü gibi yetersizliği durumunda gelişme bozuklukları,kabızlık, sinir sisteminde bozukluklar ortaya çıkar.
E VİTAMİNİ: Yapılan araştırmalara göre, yaşlanmaya neden olan "Radikal Asit" ismindeki bir asittir. Bu asit ise bazı yağlar ve bazı proteinlerdeki kimyasal maddelerle oksijenin birleşmesinden oluşur ve hücreleri tahrip ederek yaşlanmayı başlatır ve çabuklaştırır.
Radikal asiti yok edip hücre tahribini önlemek ve hücrelerin çoğalmasını, yenilenmesini, gerçekleştirmek için E vitamininden ilaçlar yapılıyor. Bu ilacın yapımında ise en çok yumurtadan yararlanılıyor. Yumurtadan başka, E vitaminleri şu besinlerde bulunur: Muz, havuç, kepek, çilek, yer fıstığı, soya fasulyesi ton ve kılıç balıklarının yağı, yumurta, portakal, elma, patates, pirinç ve domates. Güneş ışığı da kandaki E vitaminin miktarını arttırır. Dirilik, güç ve kudret veren E vitamini zürriyet ve gençlik sağlar ve dişi kuşların döl verimini arttırır.
E vitamini eksikliği, özellikle erkek kuşlarda kısırlığa neden olur. E vitamininin en bol olduğu besinlerden biri de kepektir. Yaşlılığı geciktiren, dinç kalmayı sağlayan ilaçların yapımında, yumurtanın yanı sıra kepekten de yararlanılıyor. Fareler üstünde yapılan İncelemeler, E vitaminiyle beslenen farelerin ömrünün normal farelere göre yüzde 25 ila yüzde 45 oranında uzadığını göstermiştir. Ayrıca Hurmada,marulda,unlu gıdalarda bulunur.
C VİTAMİNİ: Yeşilliklerde ve turunçgillerde bulunur.Vücudun hastalıklara karşı mukavemetini artırır,kuvvetlendirir.
K VİTAMİNİ: Cinsel gücü arttırmak için uygulanan tedavilerde, güçsüz erkeğe, hormonların yanı sıra B, E ve K vitaminleri verilir. K vitaminine gelince, bu vitamin en çok balık unu ve yağı , yumurta gibi hayvansal besinlerde, kenevir, hurma, kuru incir, çilek, kavun, ısırgan, bezelye, elma, patates, ıspanak ve domates gibi bitkisel besinlerde bulunur. K vitamini yönünden en zengin gıdalar ise başta balık unu ve ısırgan, daha sonra da domatestir. Yukarda adlarını saydığımız gıdaların çoğunda, aynı zamanda, cinsel gücü arttıran fosfor da bol miktarda bulunmaktadır. Özellikle balık unu, balık yağı ve ısırgan fosforu bol ürünlerdir.
U VİTAMİNİ:Lahanada bulunur.karaciğeri kuvvetlendirir.
PP Vitamini: Hücrelerin solunumunda hayati bir rol oynar. Kandaki alyuvarları ve akyuvarları besler. Büyümeyi, gelişmeyi hızlandırır. Merkezi sinir sisteminin dostudur. Şu besinlerde bulunur: Taze sebzeler, bira mayası, fındık, ceviz, yumurta, ekmek, hamur işleri, maydanoz, nohut, balık yağı, kepek, badem, enginar, havuç, kereviz, kara lahana, lahana, karnı bahar, salatalık, hurma, ıspanak, un.
MAMALAR
Kanaryanın beslenmesinde diğer besinlerden sağlayamadıkları vitamin ve mineralleri ve kanaryada istenilen değişiklikleri sağlamak maksadıyla çeşitli mama karışımları gerek elle hazırlanan gerekse kuşlar için hazırlanmış özel mamalar mevcuttur. Bunlar kuvvet ve renk maması diye gruplandırılabilir.
Elle mama hazırlanması hem kolay hem de çok zordur. Kolay olması eldeki malzemelerden oluşturulabilir. Yalnız burada dikkat edilmesi kuşların gereksinimini sağlıyacak hemde onlara zarar vermeyecektir. Yanlış bir alışkanlık mama hazırlanırken bebe bisküvisi veya diğer bisküvilerden içine konmaktadır. Söz konusu bisküviler bebek ve insanlar için hazırlandığından içindeki şeker , tuz ve vitamin ile mineral oranları çok farklıdır. Onun için evde mama hazırlarken bu mamalarda kullanacağınız bisküviler diyet (şekersiz) türde olanlardan da olması tavsiye olunur. Çünkü şeker oranının ayarlanması çok önemlidir.
Kısaca bir mama tarifi vermek gerekirse bir yumurta sarısı, iki diyet bisküvi, 1-2 damla balık yağı, yarım çay kaşığı bal karıştırılarak yapılabilir. Çiftleşme dönemlerinde bu mamanın içine mürekkep balığı kemiği tozu veya CeDe Mineral gibi petshoplarda hazır satılan diğer minerallerden karıştırılabilir. Ayrıca bu mamaların içine yarım çay kaşığı haşhaş nijer gibi tohumlar karıştırılabilir. Aynı mamaya renk kanaryaları için içine kırmızı salçalık biber veya havuç katılarak renk maması şekline dönüştürülebilir. Fakat gerek kırmızı biber gerek havuç kuşun tüylerinde homojen bir dağılım sağlamaz. Hele yarışmalara sokulacak kuşlarda bu tavsiye edilmez. Bu mamaların hazırlanmasında karışım oranlarının ayarlanması, maliyet ve zaman kaybı düşünülürse hiç de ekonomik olmadığı görülecektir. bunun yerine piyasada satılan hazır mamaların kullanılması hem sağlık hem güvenlik hem de ekonomi açısından ön plana çıkmaktadır.
ALINTIDIR.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)